Halkların Demokratik Partisi (HDP) Muş Milletvekili Av. Burcu Çelik Özkan, Temmuz 2015 tarihinde tekrar başlayan çatışmalı süreç boyunca 7 kentin 21 ilçesinde onlarca mahalleyi kapsayacak şekilde 58 kez ilan edilen sokağa çıkma yasakları nedeniyle yaşanan zorunlu göçün tüm boyutlarıyla araştırılması ve sonuçlarının tespit edilip bu yönlü hak ihlallerinin nasıl giderileceğinin belirlenmesi amacıyla Anayasanın 98´inci, İçtüzüğün 104 ve 105´inci maddeleri gereğince Meclis Araştırması açılması için talepte bulundu. Özkan Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığı´na gerekçede: “1990´lı yıllarda yaşananlar sonucunda sivil yerleşim yerleri olan 3 binin üzerinde köy ve mezranın yakılması sonucu milyonlarca Kürt, gerek köylerinin bağlı olduğu il ve ilçe merkezlerine gerekse Adana, İzmir, Mersin ve İstanbul gibi Türkiye´nin birçok batı illine göç etmek zorunda kalmıştır. Yaşam alanları tümüyle yakılarak zorla göç ettirilen milyonlarca Kürt dilini, kültürünü ve sosyolojik yapısını hiç bilmedikleri büyük şehirlerde başta ırkçılık ve milliyetçilikten kaynaklanan saldırılar olmak üzere, sosyal, kültürel, psikolojik ve ekonomik zorluklar karşısında hayata tutunmaya çalışmışlardır. Aradan geçen çeyrek yüzyıla rağmen 90´lı yıllardaki göçün yarattığı siyasal, ekonomik, toplumsal ve kültürel sorunlar yerli yerinde dururken Temmuz 2015´te ilan edilmeye başlanan sokağa çıkma yasaklarıyla yüz binleri yerinden yurdundan eden yeni bir göç dalgası başladı” dedi.
“GÖÇ ETMEK ZORUNDA KALMIŞTIR”
Temmuz 2015 tarihinde tekrar başlayan çatışmalı süreç ile birlikte yüz binlerce insanın yaşam alanlarını terk ederek göç etmek zorunda kaldığını belirten Özkan: “Temmuz 2015 tarihinde tekrar başlayan çatışmalı süreç ile birlikte yüz binlerce insan yaşam alanlarını terk ederek göç etmek zorunda kalmıştır. 90´lı yıllarda yaşam alanlarının yakılması sonucu il ve ilçe merkezlerine göç ederek burada yeni bir yaşam kurmaya çalışan yüz binlerce insan bir kez daha ya ölüm ya da zorla göç seçenekleri arasında kalmıştır. Bununla birlikte Çözüm ve Müzakere Sürecinin yarattığı olumlu hava dolayısıyla batı illerinden yakılmış-yıkılmış köylerini yeniden inşa ederek tekrar yerleşen insanlar da bu tehditle yüz yüze kalmıştır. 40 yıla yaklaşan savaş ve çatışmalı süreç boyunca sürekli göç denklemine sıkıştırılan Kürt halkı artık yaşadığı toprakları terk etmek istememektedir. Ağustos 2015 tarihinden bu yana 7 kentin 21 ilçesinde, 438günü bulan sokağa çıkma yasağı ilân edilmiş ve bu yasaklardan en az 1 milyon 377 bin insan doğrudan olumsuz etkilenmiştir. Sokağa çıkma yasaklarının ilan edildiği tüm bu il ve ilçelerde ağır insan hakkı ihlallerinin yaşandığına dair iddialar artmıştır. Bölge insanlarına yarım saat içerisinde evlerini, kentlerini terk etmedikleri takdirde, evlerin içinde yaşayan insanlarla birlikte yakılıp, yıkılacağı anonsları yapıldığı iddiaları da sık sık gündeme gelmiştir. Bugün geldiğimiz noktada sokağa çıkma yasağı ilan edilen kentler % 80-90 oranında boşaltılmış, yüz binlerce insan yaşam alanlarını terk ederek göç etmek zorunda kalmıştır” sözlerini kullandı.
“EVLERİNE GERİ DÖNMEYİ İSTEMEKTEDİR”
Kürt vatandaşların aylardır süren savaşın harabeye döndürdüğü kentlerde, güvenlik güçlerinin geri çekilmesini beklemekte ve yıkılmış da olsa, evlerine geri dönmeyi istemekte olduklarını belirten Özkan: “Kürt yurttaşlar aylardır süren savaşın harabeye döndürdüğü kentlerde, güvenlik güçlerinin geri çekilmesini beklemekte ve yıkılmış da olsa, evlerine geri dönmeyi istemektedir. Göç etmek zorunda kalan yüz binlerce yurttaşın bu süreçte nereye gittiği, hangi koşullarda yaşama devam etmek zorunda kaldığı konusunda herhangi bir bilgiye ulaşılamamaktadır. Barınma, sağlık, eğitim ve benzeri en temel haklardan faydalanma konusunda ciddi sıkıntılar yaşandığına dair başvurular ve iddialar olduğu açıktır. Çatışmalı süreç ve sokağa çıkma yasaklarından kaynaklı yaşanan zorunlu göçün ve sonuçlarının araştırılması, zorunlu göçe tabii tutularak temel insani haklarından mahrum kalan yüz binlerce yurttaşımızın yaşadığı sorunların tespiti ve tanzimi konusunda kapsamlı bir çalışma yapılması amacıyla bir Meclis Araştırması açılmasını talep ediyoruz” ifadelerini kullandı.