Diyarbakır Sur İlçesi´nde, Şırnak´ın Silopi ile Cizre İlçelerinde ve Mardin´in Dargeçit İlçesi´nde devam eden çatışmalar ve sokağa çıkma yasaklarını protesto etmek için Muş Emek ve Demokrasi Platformu üyeleri, Belediye Meydan´ında bir araya geldi. Toplanan üyeler adına Demokratik Bölgeler Partisi (DBP) Muş İl Teşkilatı yöneticilerinden Sinan Ertuğrul basın açıklamasında bulundu. Ertuğrul, AK Parti hükümetini eleştirdi. Binlerce yıllık savaşların, onca yıkıma ve insan katline sebep olan savaşların bile kendi içinde bir hukuku var olduğunu hatırlatan Ertuğrul: “Hiçbir değer yargısının, hiçbir insani yaklaşımın dikkate alınmadığı bugünlerde, sokakta bekletilen cesetler, evlerin bodrumlarında yaralı halde ölüme terk edilen insanlar, sözde Müslüman olduğunu iddia edenlerin döneminde yaşanıyor. Korku imparatorluğu yaratıp şehirleri cehenneme çevirmek ne demektir? 60 gün boyunca sokağa çıkma yasağı uygulamanın adı nedir? İnsanları, şehirleri açlığa ve susuzluğa mahkum etmenin, yüz bin nüfuslu, iki yüz bin nüfuslu şehirleri adeta hapishaneye çevirmenin anlamı nedir? Biliyoruz, dünya tarihi aynı zamanda savaşlar tarihidir. Ama binlerce yıllık savaşların, onca yıkıma ve insan katline sebep olan savaşların bile kendi içinde bir hukuku vardır. Cizre´de, Sur´da, Silopi´de, Dargeçit de, Van´da hangi hukuk geçerlidir? Cesetlerin sokak ortasında günlerce bekletildiği, yaralılara tıbbi müdahalenin engellendiği hangi savaş vardır? Ama ne yazık ki, Türkiye halklarını kutuplaştıran, adeta iç savaş mantığıyla hareket eden AKP hükümeti, hem de İslamiyet´i kullanarak Müslüman olduğunu iddia ederek bunca yıl iktidarda kalan AKP isimli yapı insanlık suçu işlemektedir. Adeta zulmünü meşrulaştırarak AKP´ye soruyoruz? Dünya üzerinde bu kadar zalim ve insani değerlerden uzaklaşmıştır” sözlerini kullandı.
“HER TÜRLÜ ALGI OPERASYONUNU GERÇEKLEŞTİRMEKTEDİR”
AK Parti hükümetinin dış politikada iflas ettiğini belirten Ertuğrul: “Dış politikada AKP hükümeti iflas etmiştir. 4 komşularla sıfır sorun sloganıyla yola çıkarak Dünya´nın tüm ülkeleriyle düşman olan bir AKP gerçeğiyle karşı karşıyayız. Suriye´yi içinden çıkılmaz hale getiren Mısır, Libya´yı, Tunus´u karıştıran sözde İsrail´e karşı çıkıp bugün en büyük İsrail dostu olan AKP hükümetidir. Dış politikada her gün farklı bir yol izleyen, dün düşman olduğunu iddia ederek iç politikada rant toplayan AKP, bugün İsrail´in en büyük stratejik ortağı olduğunu ortaya koymuştur. Rüşvet ve rant çarkıyla önemli bir medya gücünü elinde tutan AKP zihniyeti, Doğu Perinçek´le, Ergenekon´la yeni ittifaklar geliştirmekte ve bunun görülmesini engellemek için de her türlü algı operasyonunu gerçekleştirmektedir” dedi.
“CAHİL VE ZAVALLI KESİMLERDİR”
Gazeteciler, yazarlar, akademisyenler üzerinde adeta bir kıyım politikası gütmekte olduğunu belirten Ertuğrul, barış bildirisine imza atan akademisyenlere dil uzatanların o akademisyenlerin yazdıklarını bile okumayacak kadar cahil ve zavallı kesimler olduğunu ifade etti. Ertuğrul: “Kendisine karşı olan tüm kesimleri ‘hain ve alçak´ olarak ilan eden bu kirli zihniyet, iç politikada ise koruyucu ve ölümü dayatmaktadır. Gazeteciler, yazarlar, akademisyenler üzerinde de adeta bir kıyım politikası gütmektedir. Rüşvet ve rant çarkıyla kendine bağladığı kesimler ise AKP´nin ıslık çalmasıyla alanlara çıkmakta ve yaşanan vahşeti meşrulaştırmaya çalışmıştır. Barış bildirisine imza atan akademisyenlere dil uzatanlar o akademisyenlerin yazdıklarını bile okumayacak kadar cahil ve zavallı kesimlerdir. Milliyetçilik damarına sarılan AKP, her zamanki gibi tüm insani yaklaşımlara düşman olan MHP´yi de yanma alarak bölgemizi cehenneme çevirmeye çalışmaktadır. Yaşananlar tam anlamıyla bir vahşettir. Bu vahşet politikalarının yürütenler, bunu yalan ve iftirayla görünmez kılanlar, kişisel menfaatleri için bu politikaları savunanlar şunu unutmamalıdır. Tarih hepinizi yargılayacak eninde sonunda bu yaptıklarınızın bedelini, hukuk karşısında, mahkemeler karşısında vereceksiniz. Gerçekleri ters yüz edenler, AKP´nin ıslığıyla sözde platform adı altında meydana çıkan zavallılar, hepinizin halkımızın vicdanında mahkum olmuş durumdasınız zaten. Biz bu zulüm´ü kabul etmeyeceğiz. Zulüm´e karşı direnmeye devam edeceğiz. Egemenlerin hesabı ne olursa olsun, amaçlarına ulaşamayacaklarını biliyoruz. Her gün medya aracılığıyla halklarını tehdit edenler, asacağız, keseceğiz diyenler, zulümle abat olunamayacağını eninde sonunda öğrenecekler. Kürt sorunun çözümü müzakere masasındadır. Biz müzakerelerin yeniden başlamasını ve ölümlerin durmasını bekliyoruz. Onurlu bir barış için çalışıyoruz. Tüm dünya biliyor ki; bu halk boyun eğmeyecek. Onurlu bir yaşam için direnmeye devam edecektir bu halk. Böylesi bir süreçte yapılan anti demokratik uygulamalara karşı halkımızın sahiplenme adına duyarlılık içerisinde olmasını diler hepinizi saygıyla selamlıyorum” şeklinde konuşmasını tamamladı. Basın açıklaması sonrasında, yoğun güvenlik önlemlerinin alındığı alandaki grup sessiz bir şekilde dağıldı.