150 ÇOCUĞA MALZEME YARDIMI YAPILDI

 

Korkut Belediyesi tarafınca Sosyal Destek Programı (SODES) kapsamında hayata geçirilen “Çoluk Çocuk Öğrenip Eğleniyoruz” projesiyle çocuklara yardım yapıldı. ‘Çoluk Çocuk Öğrenip Eğleniyoruz´ projesi kapsamında Korkut İlçesi´ndeki Korkut Kız Yatılı Bölge Ortaokulu (YBO) Spor Salonunda tören düzenlendi. Törene; Vali Seddar Yavuz, Çalışma ve Sosyal Güvelik Bakanlığı Müsteşar Yardımcısı Mustafa Konuk, Korkut Kaymakamı Abdulgani Mağ, Belediye Başkanı Haşim Arık, İl Milli Eğitim Müdürü Cevdet Arslan, Basın ve Halkla İlişkiler Müdürü Bülent Solmaz, kamu kurum amirleri, öğretmen ve öğrenciler katıldı. Korkut Belediye Başkanı Haşim Arık, törenin açılış konuşmasını yaptı. Arık: “Bu projemizi başlattık ve sonuçlandırıyoruz. Proje süremiz 12 aydır. 165 bin 400 TL olarak projemiz onaylanmış. Bunun 15 bin 350 TL´si eş finansman olarak belediye karşılamıştır. Tabi bu süreçte özellikle çocukların futbola yönelmesi, masa tenisine yönelmesi, 150 tane çocuğumuza malzeme ve eşofman dağıtımı. Bunun yanı sıra bayanlara yönelik de çocuk gelişimi gibi çalışmalar yapmayı planlıyoruz. 12 aylık süre zarfında onları da netleştireceğiz. Bu bölgelerde bu projelerin yapılmasında kesinlikle belediyelerin sosyal belediyecilik anlayışının ön plana girmesi lazım. Çocuklarımızı eğitmek, sahiplenmek, artık bu işi kaymakamlık, valilik ve diğer kurumların haricinde belediyelerin de üstlenmesi, bu taşın altına herkesin elini koyması lazım. Yeni neslin, çocuklarımızın tamamıyla İslami şuurla bilinçlendirilmesi lazım. Aksi takdirde çocuklarımızı tek tek kaybediyoruz. Bu süreçte gerçekten ülkemizdeki hassas noktalarda ve madde bağımlılığı konusunda çok önemli bir süreçten geçiyoruz. Umarım bizim gençlerimiz bunlara uymayacaktır. Bu projelerle bunları engellemenin mutluluğunu yaşayacağız” dedi.  

                                                                           

“DEĞER AŞIMI MAALESEF ÇOCUKLARIMIZIN GELECEĞİNİ TEHDİT EDER HALE GELMİŞTİR”

Arık´ın konuşmasının sonrasında bir konuşma yapan Vali Seddar Yavuz:“Bu kaynaklar sayesinde çocuk oyun parklarından tutun, spor malzemelerine kadar birçok alanda güzel hizmetler yapılmıştır. Bugün de çok değerli Belediye Başkanımızın projesini desteklemiş olmaktan ve 150 kardeşimizi aramızda görmekten büyük bir mutluluk duyuyoruz. Biz gençliğimizi geleceğimiz olarak görüyor ve onları geleceğimizin teminatı olarak değerlendiriyoruz. Bu şehirde 130 bin eğitim çağında çocuğumuzu en iyi şekilde eğitebilirsek, onları insani değerlerle buluşturabilirsek ve kendilerine, ailelerine, topluma faydalı birer birey haline getirebilirsek ne mutlu bize. Valiliklerin, kaymakamlıkların, belediye başkanlıklarının, kısacası tüm kamu kurum ve kuruluşlarının en önemli hedefi gençliğe el uzatmak olmalıdır. Özellikle popüler kültürün, dünyayı kasıp kavurduğu bütün yerel değeri alt üst ettiği bir dünyada yaşıyoruz. Bu değer aşımı maalesef çocuklarımızın geleceğini tehdit eder hale gelmiştir. Son dönemde madde bağımlılığı ve şiddet eğilimleri giderek artmış ve insanlık buhran içerisine düşmüştür. Hepinizin bildiği gibi özellikle 19. Yüzyıl ve 20. Yüzyıldaki 1970´lerin ortasına kadar pozitivizm düşünce akımı dünyayı kasmış, kavurmuş, bilim ve aklın dışında hiçbir şeyin olmadığını insanlığa inandırmıştır. Ve demişlerdir ki; ‘biz insanlara eğitim vereceğiz, refah sağlayacağız ve toplum mutlu olacak.´ Evet, hakikaten insanlar eğitilmiştir, refahta dağlanmıştır ama insanlık büyük bir buhran içerisine girmiştir. Kadim medeniyetimizin değerlerine sahip çıkmalıyız. Kadim medeniyetine sırtını dönen ve sadece bu toplumu batılılaştırmaya uğraşan zihniyetle bizim derdimiz ve kavgamız var. Biz çağdaşlaşmak istiyoruz, asla batılılaşmak istemiyoruz. Bu ülkede artık Abdullah Cevdet´lerin ömrü sona erdi. Bu fikir ve düşüncelerle milleti zehirleyenlerin sonu gelmeli, biz aslımıza dönmeliyiz, tarihimizle, kültürümüzle, medeniyetimizle barışmalıyız. Bırakın çocukları, kuşlar için vakıf kurmuş bir milletin evlatları etrafındaki olumsuzluklara, duyarsızlık yapamaz, onları görmezden gelemez. Biz Nazım Hikmet´in dedeleri Polonya´dan kaçıp geldiğinde onlara ev sahipliği yapan bizi ve yine onları yetiştirip, büyütüp Osmanlı Paşa´sı yapan yine biziz. Yine Fatih Sultan Mehmet, İstanbul´u fethettiğinde o gün ki imparatorun kendi valisi olmamasına karşı iki tane yeğeni vardı. Onları büyütüp, eğiten ve sonra Müslüman bir Osmanlı Paşa´sı yapan bir gelenekten geliyoruz biz. O yüzden biz, din, dil, ırk ayrımı asla yapmıyoruz. Bu toprakların adı Anadolu, bu topraklar ana, bu topraklara sığınan herkese tarih boyunca hep yer olmuştur. İspanya´dan kaçan Yahudilere nasıl Osmanlı ev sahipliği yapmışsa yine Nazi Almanya´sından kaçan Yahudiler sığınabilmişse, Çeçenistan´dan kaçan kardeşlerimiz nasıl bize sığınmışsa, Bulgaristan´dan geçen kardeşlerimiz, kaçan kardeşlerimiz, zulme uğrayan kardeşlerimiz nasıl Türkiye´de yurt edinebilmişse, Afganistan´dan, İran´dan kaçanlar nasıl bu ülkede yurt tutabilmişse ve daha önemlisi Ermenistan´la olan tüm sorunlarımıza rağmen kimi rakamlara göre 100 bini bulan Ermeni bugün hala İstanbul´da kaçak çalışabiliyorsa ve en sonda Suriye´de ki 3 milyon mazluma, Kürt, Türk, Arap, Ezidi demeden kapılarını açıyor ve 10 milyar dolara yakın bir kaynağı aktarabiliyorsa bizi büyük yapan anlayış budur” diye konuştu. Yapılan konuşmalar sonrasında öğrencilere getirilen spor malzemeleri dağıtımı yapıldı.