Muş Alparslan Üniversitesi´nin ev sahipliğinde yaptığı ‘ÜNİDAP Uluslararası Bölgesel Kalkınma Konferansı´nın ilk oturumu bu gün yapıldı. Doğu Anadolu Projesi (DAP) Bölge Kalkındırma İdaresi Başkanlığı, Doğu Anadolu Kalkınma Ajansı (DAKA), Serhat Kalkınma Ajansı (SERKA) ile işbirliği içerisinde Doğu Anadolu illerinin kalkınma sürecine destek veren Doğu Anadolu Projesi Üniversiteler Birliği (ÜNİDAP)´nin bilimsel çalışmalarını yapmak suretiyle Muş Alparslan Üniversitesi Kongre Kültür Merkezi Konferans Salonu´nda başlayan konferansın ilk gün ki oturumuna; AK Parti Genel Başkan Yardımcısı ve Bingöl Milletvekili Cevdet Yılmaz, Kalkınma Bakan Yardımcısı Yusuf Coşkun, Danıştay Üyesi Gülen Aydın, Vali Seddar Yavuz, AK Parti Muş Milletvekili Mehmet Emin Şimşek, Belediye Başkanı Feyat Asya, AK Parti Yerel Yönetimlerden Sorumlu Genel Başkan Yardımcısı Muzaffer Çakar, Bingöl Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. İbrahim Çapak, MŞÜ Rektörü Prof. Dr. Fethi Ahmet Polat, üniversite çalışanları, kamu kurum müdürleri, çok sayıda katılımcılar ve öğrenciler katıldı.
MŞÜ Rektörü Prof. Dr. Fethi Ahmet Polat Düzenlenen konferansta ev sahibi sıfatı ile açılış konuşmasını yaptı. Rektör Polat, konferansa katkı sunan tüm kurumlara teşekkür ederken, dün başlayan ve iki gün daha devam edecek konferans hakkında bilgilendirme de bulundu.
“Bu Demokrasimiz İçin de Büyük Bir Fırsat”
AK Parti Genel Başkan Yardımcısı ve Bingöl Milletvekili Cevdet Yılmaz, ‘241 şehit verdiğimiz 15 Temmuz darbe girişimine değinerek 15 Temmuz´u yapan FETÖ terör örgütü ve arkasındaki yapılanmaların ülkeyi, ülkenin birliğini ortadan kaldırmaya çalıştılar. Ama tuzakları başlarına geçti´
diyen Yılmaz, tam terside bu milletin daha fazla birleşmesine, kenetlenmesine vesile olduklarını belirtti. Yılmaz şunları ifade etti: “Değişik görüşten insanlar daha fazla bir araya geldi. Bu demokrasimiz içinde büyük bir fırsat. “15 Temmuz´da hain bir kalkışmayı milletimiz püskürttü. Tanklar, toplar, savaş uçaklarıyla milli iradeye, bu toplumun iradesine yönelen tehdidi milletimiz çıplak elleriyle iterek göğüsleriyle püskürttü. Şehitlerimiz oldu, 241 şehidimiz oldu, onlara Cenab-ı Allah´tan rahmet diliyorum. Binlerce insanımız yaralandı ama 15 Temmuz milletimize yeni bir güç verdi bir taraftan. Bu büyük fedakarlıklarla hayata yeniden millet olma şuurunu tazelemiş oldu, birliğimizi tazelemiş oldu. Bizi parçalamaya çalıştılar. 15 Temmuz´u yapan FETÖ terör örgütü ve arkasındaki yapılanmalar; bu ülkeyi, bu ülkenin birliğini ortadan kaldırmaya çalıştılar. Ama tuzakları başlarına geçti, tam terside daha fazla birleşmemize, kenetlenmemize vesile oldular. Değişik görüşten insanlar daha fazla bir araya geldi. Bu demokrasimiz içinde büyük bir fırsat. Bunu iyi değerlendirebilirsek, ekonomimize de demokrasimize de ciddi katkılar sunacak. 15 Temmuz´da halkımızın göstermiş olduğu cesareti içinde bulunduğumuz süreçte emek ve bilgiyle tamamlamamız gerekiyor. Cesaret olmadan hiçbir şey olmuyor. Partiler arasında özellikle anayasal çalışmalar olmak üzere bu anlamda yapılan çalışmalar son derece önemli. İnşallah kısmı anayasa çalışmalarının ötesinde daha kapsamlı da zemin hazırlarlar. 15 Temmuz´u yapanlar az öncede vurgulandığım gibi bu ülkenin ilerlemesine, gelişmesine, demokrasisinin güçlenmesine engel olmaya çalışıyorlar. Bunun en açık göstergesi Türkiye Büyük Millet Meclisi´ne yönelik saldırıdır. Partiye dönük bir saldırıdan bahsetmiyorum. Bu milletin topyekûn iradesini temsil eden bir gruba saldırdılar. Millete de saldırdılar. Bu millete düşmanlar. Aslında bu engel tek başına bu terör yapılanmasının bu topraklara ait olmadığının en açık göstergesidir.”
“Terör Aynı Amaca Dönüktür”
Yılmaz, şunları aktardı: “İçerisinde bulunduğumuz süreçte bu terör örgütünün ve diğer benzer terör örgütlerinin aynı amaçlara dönük diğer terör örgütlerinin yapmaya çalıştığının tersine bizim daha fazla kenetlenmemiz lazım. İşte bu konferans, benzer çalışmalarla daha fazla bilgi üretmemiz lazım ve daha fazla emekle ülkemizi ileriye taşımamız lazım. En fazla da bu bölgeye terör örgütleri zarar veriyor. Bunların gündemden çıktığı, terörün konuşulmadığı bir ortamda bizim kalkınmayı, gelişmeyi konuşmamız gerekiyor. Terörün olmadığı bir ortamda şehirlerimizi nasıl daha iyi yaşanılır hale getireceğimizi, nasıl daha insani ortamlar oluşturmamızı konuşmamız gerekiyor. Terör bu bölgenin kalkınmasının düşmanıdır, terör demokrasinin düşmanıdır. Bunu böyle görmediğimiz sürece, teröre karşı net bir tavır oluşturmadığımız sürece bu bela bize zarar vermeye devam edecek. En fazlada gençlerimize zarar verecek.”
“Çözmeye Devam Etmek Durumundayız”
Yılmaz, konuşmasının devamında şunları dile getirdi: “Amasız fakatsız bir şekilde her türlü teröre karşı tavır almak durumundayız, birbirimizi bu anlamda güçlendirmek durumundayız. Ama bütün sorunlarımızı da demokratik bir çerçevede tartışmaya, konuşmaya, çözmeye devam etmek durumundayız.”
“Kadınıyla Erkeğiyle Bu Kalkınmayı Başarmak Zorundayız”
Kadınıyla erkeğiyle bu kalkınmayı başarmak zorunda olduklarını belirten Yılmaz, Nesiller arası fırsat eşitsizliğini de sağlamak durumunda olduklarını ifade ederek şunları aktardı: “Ülkemizin dört bir yanına ulaşan eğitim kurumları fırsat eşitliği kavramını dolduran bir durumdur. Bunu sadece kamu kurumlarıyla değil, rekabetçi piyasayla, aktif katılımcı bir STK ile yerel yönetim ile üniversite ile yapabiliriz. Kadınıyla erkeğiyle bu kalkınmayı başarmak zorundayız. Nesiller arası fırsat eşitsizliğini de sağlamak durumunayız. Çevremizi tahrip etmeden kullanmalıyız. Yaşam tarzımıza kadar birçok boyutu tartışmalıyız. Kalkınma politikalarına mutlaka bunları bütünleşmiş etmeliyiz.”
Yılmaz, konuşmasından sonra ‘ÜNİDAP Uluslararası Bölgesel Kalkınma Konferansı´nın ilk oturumunun moderatörlüğünü yaptı.