SU DİLENEN KÖY

İhtiyaç duydukları içme suyunu köye 8 kilometre uzaklıktaki komşu köylerden karşılayan vatandaşlar, içme suyu dışındaki ihtiyaçlarını ise köyün 5 kilometre uzağından geçen Kulp Çayı´ndan eşeklerin sırtında taşıyarak karşılıyor. 30 haneden oluşan 150 nüfuslu köyde içme suyu bulamadıkları için eşeklerle Kulp Çayı´na giderek evlerine su taşıyor. Vatandaşlar eşek sırtında köylerine taşıdıkları su ile banyo, bulaşık, hayvanların sulanması gibi ihtiyaçlarını karşılıyor.

“Defalarca İlgili Kurumlara Dilekçe Verdik Bir Sonuç Alamadık”

Konuyla ilgili olarak defalarca yazılı dilekçelerle ilgili kurumlara müracaat ettiklerini ve aradan geçen süre içerisinde halen su sorunlarının çözülmediğini belirten Üçkuyu Muhtarı Barış Taş, ”Köyümüz kuruluşundan şimdiye kadar suyumuz yok. Kış mevsiminde kar ve yağmurdan dolayı derelerde biriken ve sağlıklı olmayan suları kullanmaktayız. Yaz aylarında ise traktörleri olanlar traktörlerin arkasına bağladıkları su tankerleriyle köyümüze 7-8 kilometre uzaklıkta bulunan komşu köylerin su kaynaklarında getirdikleri sularla ihtiyaçlarını karşılıyor. Traktörleri ve tankerleri olmayan köylülerim ise yine köyümüzde 5-6 kilometre uzaklıkta bulunan Kulp Çayı´ndan yük hayvanlarının sırtında bidonlarla evlerine su taşıyarak ihtiyaçlarını gidermeye çalışıyor. Hemen hemen her sene ilgili kurumlara 4-5 defa yazılı dilekçelerle müracaat ederek su sorunumuzun çözülmesini istiyoruz. Sadece geçen yıl Büyükşehir Belediye Başkanlığı bünyesindeki DİSKİ tarafından köyümüzde bir su sondajı çalışması yapıldı, ancak su çıkmadığı için çalışmalara ara verildi ve ondan sonra da her hangi bir girişimleri olmadı. Su sorunumuzun çözülmesi için bize 7-8 kilometre uzaklıkta bulunan Uzunova köyüne bağlı Oymak mezrasının alt kısmında geçen derede bir keson kuyunun açılması ve buradan borularla köyümüze su nakledilmesi gerekiyor. Köyümüz dağlık bir yapıya sahip olduğu için tarım alanları azdır, tek geçim kaynağı hayvancılıktır. Bu hayvancılıkla uğraşan köylülerin normal şartlarda günde üç öğün hayvanlara su vermesi gerekiyor, ama su olmadığı için günde sadece bir defa hayvanlara su veriyoruz. Yetkililerden beklentimiz köyümüz kurulduğundan beri devam eden su sorunumuzun bir an evvel çözüme kavuşturulmasıdır” dedi.

“Evlendiğim İlk Günden Beri Su Sorunu Yaşıyorum”

Evlendiği ilk günden şimdiye kadar su sorunu çektiğini dile getiren 3 torun sahibi 15 nüfuslu Seyran Taş isimli kadın, 40 yıl önce gelin geldiği köyde ilk günden beri su sorunu yaşadığını söyledi. Taş, “40 yıl önce bu köye gelin geldim ve geldiğim günden beri su yüzünden sıkıntı çekiyoruz. İçmeye su bulamıyoruz. Su ihtiyacını Kulp Çayı´ndan karşılıyoruz. Hayvanların su ihtiyacını da çaydan getirdiğimiz suyla karşılıyoruz. Banyoda su yok. Lavaboda su yok. Mutfakta su yok. Bulaşık için su yok. Çok sıkıntılıyız. Hayvanlarımızı çaydan getirdiğimiz suyla suluyorum. Eğer su getirebilirsek içiyorlar, getiremezsek susuz kalıyorlar. Su sıkıntısı yüzünden çocuklarım ve torunlarım haftalarca banyo yapamıyor. Okula giden torunlarım banyo yapmadan gidiyorlar. Bizim tek isteğimiz yetkililerin bir an evvel su sorunumuzu çözmesidir” diye konuştu.

“Cenazelerimizi Yıkayacak Su Bulamıyoruz”

Cenazelerini yıkayacak bu bulamadıklarını belirten Saniye Taş isimli köylü de bu sorunlarının bir an evvel çözülmesini istediklerini söyledi. Saniye Taş, “Biz en temel ihtiyacımızdan mahrum kaldık. Sadece su istiyoruz başka bir şey istemiyoruz. Artık sözün bittiği yerdeyiz. Su dediğimizde her şey duruyor. Cenaze olduğunda büyük sıkıntı yaşıyoruz. Birkaç yıl önce köyümüzde biri vefat etti, saatlerce cenazesinin yıkanması için su bekledik. Yakın köylerden tankerlerle su getiriyoruz. Çoğu zaman da eşeklerin sırtında su getiriyoruz. Bize 5 kilometre uzaklıkta bulunan Kulp Çayı´ndan eşek sırtından su taşıyoruz. Taşıma suyuyla bir yere kadar, artık sabrımız kalmadı. Sular hijyenik değil. Mecburiyetten bu suları kullanmak zorundayız. Yeri geldiğinde sağlık sorunları yaşıyoruz. 150 nüfuslu köyümüze su bekliyoruz” şeklinde konuştu.

 

“Su Sorunu Yüzünden Cami İmamı Köyümüzde Görev Yapmak İstemiyor”

Köydeki su sorunu yüzünden cami imamının köyde görev yapmak istemediğini anlatan Resul Taş ise şunları söyledi:

“Köyümüzde camimiz var ancak, köydeki su sorunu yüzünden resmi kadrolu imamımız köyümüzde görev yapmıyor. Yıllardır resmi imamımız olmasına rağmen camimiz imamsızdır. Resmiyette imamımız var ama buraya ataması yapılan imam köyümüze gelmiyor. Susuzluktan dolayı camimizde imam göremediğimiz gibi bir taziyemiz olduğu zamanlar çok büyük sıkıntılar yaşamaktayız. Susuzluktan en çok çocuklarımız etkileniyor. Çocuklarımız hasta oluyor. Devamlı pisliğin içerisinde duruyoruz. Su sorunu yüzünden çamaşır makinesi alamıyoruz. Köyümüzün kadınları çamaşırı elleriyle yıkıyorlar. Su olmayınca bir şey yapamıyoruz. Bulaşık ve çamaşır makinesi olanda zaten kullanamıyor. Banyo, içme suyu ihtiyacını da varillere koyarak karşılıyoruz. Eşeklerle ve traktörlerle su taşıyoruz. Elimize aldığımız bidonlarla suyu taşıyoruz. İçme suyunu ayrı taşıyoruz. Çocuklarımız yüzlerini yıkamaya su bulamıyor. Su yüzünden haftalarca çocuklarımız banyolarını yapamıyorlar. Bizde diğer köylüler gibi medeni bir şekilde, sağlıklı su kullanmak istiyoruz, bu nedenle su sorunumuzun giderilmesini istiyoruz”.

“Su Dileniyoruz”

Su sıkıntısını doğduğundan beri çektiğini ve bir türlü suya kavuşamadıklarını dile getiren Adem Taş, su dilendiklerini söyledi. Köylerinin 150 yıllık bir geçmişi olduğunu belirten Adem Taş, köy statüsüne kavuştukları günden beri su sorunu yaşandığını söyledi. Taş, “Adeta su dileniyoruz. Aşımız var ekmeğimiz var. Sadece su sorunu için dileniyoruz. İçme suyu bulamıyoruz, abdest alamıyoruz, doğru dürüst bir banyo yapamıyoruz. Maddi durumlarımız iyi olmadığı için kendi imkanlarımızla bizden uzakta bulunan kaynaklardan su getiremiyoruz. Yetkililerin sesimizi duymasını istiyoruz ve bir an evvel su sorunumuzun çözülmesini talep ediyoruz” dedi. (İHA)