30 Ağustos Başkomutanlık Meydan Muharebesinin, 94 ‘üncü yıldönümünü coşku ve gururla kutlandı. Muş´ta, Protokol üyelerinin sırasıyla Atatürk Anıtı´na çelenklerini sunması, saygı duruşunda bulunulması ve İstiklal Marşı´nın okunmasıyla zaferin 94. yıldönümü düzenlenen törenle kutlandı. Törende; Jandarma Üsteğmen Hasan Bozkurt, günün anlam ve önemini belirten bir konuşma yaptı. Türk milletinin varlığını sürdürme mücadelesinin adım adım kazanıldığı, Birinci Dünya Savaşı´nın sona ermesi ile birlikte büyük başarı ve zaferlerin en son ve birleştirici halkası olan 30 Ağustos Başkomutanlık Meydan Muharebesinin, 94 ‘üncü yıldönümünü için bir araya geldiklerini ifade eden Üsteğmen Bozkurt, konuşmasında şu ifadelere yer verdi: “Türk tarihinin en önemli dönüm noktalarından birisi olan bu zaferle Türk ulusu; üzerine geçirilmek istenen esaret gömleğini parçalamış, Ulu Önder Atatürk´ün liderliğinde; sağlam azim ve iradesi, sarsılmaz inancı ve milli bir ruha sahip yapısıyla tüm olumsuz koşullara rağmen varlığına ve bağımsızlığına kast edenleri tarihe gömerek yeni bir sayfa açmış ve bağımsızlığını muharebe meydanında tescil ettirmiştir. Dünyada esaret altında yaşayan diğer ulusların da özgürlük mücadelesine örnek olan bu büyük zafer, aynı zamanda modern çağın gerektirdiği siyasi, hukuki, ekonomik ve sosyal reformları oluşturan Türk devrimini başlatan bir kıvılcım olmuştur. 30 Ağustos Zaferi, insanlık tarihi boyunca hür ve bağımsız yaşamış bulunan, nice devletler ve imparatorluklar kuran, devlet olmanın onuruna, millet olmanın haysiyetine, vatan sevgisine, kutsal değerlerin yüceliğine erişmiş büyük Türk milletinin, hürriyet ve bağımsızlık mücadelesinin ölmez anıtı olup, büyük asker ve devlet adamı, başkomutan Gazi Mustafa Kemal Atatürk´ün, bağımsızlık umudunu hiç kaybetmeyen kahraman milletimize ve şanlı tarihimize sunduğu müstesna bir armağan, eşsiz bir zafer, Türk milletinin özgürlük ve bağımsızlık gününün en kıymetli nişanıdır.” “TSK, Ulusumuzun Bağımsızlığını Sonsuza Kadar Korumayı Amaç Edinmiştir”
Afyon – İzmir arasındaki 400 kilometrelik takip harekatını 10 gün gibi kısa bir sürede gerçekleştiğini ifade eden Bozkurt şunları aktardı:“Bu muharebelerde Türk ordusu; dört beş ayda düşürülemez denilen düşman mevzilerini 5 günde çökertmiş, Afyon – İzmir arasındaki 400 kilometrelik takip harekatını 10 gün gibi kısa bir sürede gerçekleştirmiştir. Bu yıldırım harbi ile zalim düşman ordusunun büyük bir kısmı inanılmayacak kadar az bir zamanda yok edilmiş ve istila amacı ile Anadolu topraklarına çıkanlar ağır bir yenilgiye uğratılarak, bir daha dönmemek üzere geri gönderilmiş ve tarih; bu muhteşem zaferin şan ve şerefini yüce Türk milletine vermiştir. Gazi Mustafa Kemal Atatürk, Türk tarihine damgasını vuran ve birçok ülkeye de örnek teşkil eden bu zaferin sonuçlarını şöyle ifade ediyor. “30 Ağustos Zaferi, Türk tarihi´nin en önemli dönüm noktasıdır. Ulusal tarihimiz çok büyük, parlak zaferlerle doludur, ama Türk Ulusu´nun burada kazandığı zafer kadar kesin sonuçlu, yalnız bizim tarihimize değil, dünya tarihine yeni bir akım vermekte kesin etkili bir meydan savaşı hatırlamıyorum. Hiç şüphe edilmemelidir ki; yeni Türk devletinin, genç Türkiye Cumhuriyetinin temeli ve ebedi hayatı burada taçlandırıldı. Bu sahada akan Türk kanları, bu semada sinmiş şehit ruhları, devlet ve cumhuriyetimizin ebedi muhafızlarıdır. İşte bu şanlı şehitlerin torunlarından oluşan ve aziz milletinin bağrından çıkan Türk silahlı kuvvetleri, ulusumuzun bağımsızlığını, Atatürk´ün en değerli emaneti olan cumhuriyetini sonsuza kadar korumayı, varlığının yegâne amacı olarak kabul etmektedir.”
“İçtiğimiz Anda Sadık Kalacağız”
Bozkurt, Kahraman Mehmetçiklerin Atatürk ilke ve inkılâpları ile yoğrulmuş, Türk olmanın gurur, onur ve sevincini yüreklerinde taşıdıklarını vurgulayarak akıl, çalışma, disiplin ve ciddiyet ile bütünleşmiş bir şekilde inançlarını sergilemekte ifadelerini kullanarak şunları söyledi: “Herkes bilmelidir ki, Türk Silahlı Kuvvetleri; Türk birliğinin, Türk kudret ve kabiliyetinin çelikleşmiş bir ifadesi olup, aynı zamanda Türk topraklarının ve modern Türkiye idealinin teminatıdır. Bir başka deyişle; Atatürk´ün veciz ifadesinde yer aldığı gibi; Türk milleti, ordusunu çok sevmesinin yanında, o´nu kendi idealinin koruyucusu olarak görmektedir. Yüce milletimizin yüksek huzurlarında bulunan kahraman Mehmetçikler, Atatürk ilke ve inkılâpları ile yoğrulmuş, Türk olmanın gurur, onur ve sevincini yüreklerinde taşıyarak akıl, çalışma, disiplin ve ciddiyet ile bütünleşmiş bir şekilde inançlarını sergilemektedir. Huzurlarınızda bulunan sadece Mehmetçikler değil, onların nezdinde büyük Türk milletinin azim, cesaret, kahramanlık ve feragat simgeleridir. Gazi Mustafa Kemal, bu kahramanlara şöyle sesleniyor; “Dünyanın hiç bir ordusunda yüreği seninkinden daha temiz, daha sağlam bir askere rast gelinmemiştir. Her zaferin mayası şendedir. Her zaferin en büyük payı sensindir. Kanaatinle, imanınla, itaatinle, hiçbir korkunun yıldıramadığı demir gibi temiz kalbinle, düşmanı sonunda alt eden büyük gayretin için gönül borcumu ve teşekkürümü söylemeyi nefsime en aziz borç bilirim.” Sayın Valim, Türk Silahlı Kuvvetleri dün ispatladığı gibi bugün de kendisine verilebilecek her türlü görevi yapabilecek azim ve kararlılık içerisindedir. Kimsenin bu noktada asla şüphesi olmamalıdır ki; cumhuriyet orduları, cumhuriyeti ve mukaddes topraklarını güvenle koruma ve savunmaya güçlü ve hazırdır. Türk askeri bu mukaddes emanetin muhafazasında ölebilir; ama asla mağlup edilemez. Ve yine, dost ve düşman herkes bilmelidir ki; “Türküye Mehmetçiğe, Mehmetçik Türk milletine emanettir.” Büyük önder, Gazi Mustafa Kemal Atatürk ile dava arkadaşlarını ve vatan toprağının bedelini canları ile ödeyen aziz şehitlerimizi bir kez daha rahmet ve saygıyla anıyor, kahramanlıklarıyla destanlar yaratmış gazilerimize şükranlarımızı sunuyoruz. Şanlı zaferin 94´üncü yıldönümü Türk milletine ve onun bağrından çıkan kahraman Türk Ordusu´na kutlu olsun.”