HDP, CEZAEVLERİ İÇİN ACİL ÇAĞRIDA BULUNDU

 

 

HDP İnsan Haklarını İnceleme Komisyonu üyeleri, cezaevleri için acil çağrıda bulundu. HDP´nin İnsan Haklarını İnceleme Komisyonu üyeleri Kars Milletvekili Ayhan Bilgen, Batman Milletvekili Ayşe Acar Başaran ve Muş Milletvekili Burcu Çelik Özkan, cezaevlerinde son dönemde artan işkence ve kötü muamele iddialarının araştırılması ve incelenmesi amacıyla Türkiye Büyük Millet Meclisi İnsan Hakları İnceleme Komisyonu Başkanlığını acil olarak göreve çağırdı. Konuyla ilgili yazılı bir açıklamada bulunan HDP Muş Milletvekili Burcu Çelik Özkan, cezaevlerinin bir insanın en savunmasız, zarar görmeye en açık olduğu alanlar olmanın yanı sıra, bir ülkenin insan hakları karnesi bağlamında gerçekleri yansıtan bir ayna olduğunu belirtti. Vekil Özkan, yaptığı yazılı açıklamada şu ifadelere yer verdi: “Cezaevleri bir insanın en savunmasız, zarar görmeye en açık olduğu alanlar olmanın yanı sıra, bir ülkenin insan hakları karnesi bağlamında gerçekleri yansıtan bir aynadır. Cezaevlerinde, 2015 yılı itibari ile işkence ve kötü muamele iddiaları tüm toplumu alarma geçiren endişe verici seviyelere ulaşmıştır. 15 Temmuz darbe girişiminin ardından ilan edilen OHAL ile birlikte, durumu zaten daha önce içler acısı olan cezaevleri, hukuksuzluğun kol gezdiği alanlara dönüşmüştür. Cezaevlerinden partimize ulaşan mektuplarda, mahpus avukatlarının ve ailelerinin ilettiği bilgilere, basında yer alan haberlere ve insan hakları örgütlerinin yayınladıkları raporlara göre, keyfi yasak ve uygulamalar, rutin bir yönteme dönüşen işkence ve kötü muamele, hasta ve özellikle siyasi mahpuslar üzerinde bir inkar ve yıldırma politikası olarak işleme konulmuştur” dedi.

Komisyon Heyetinin İhlalleri Yerinde Görmelerini İstediler

Açıklamasının devamında İnsan Haklarını İnceleme Komisyonu Başkanlığında toplanacak bir heyet ile yerinde gözlemlenmesi, bu ihlallerin giderilmesi ve sorumlularının açığa çıkması amacıyla gereğinin yapılmasını istediklerini belirten Özkan: “Daha önce müvekkilleri ile sınırsız görüşme yapabilen avukatlara gün ve saat sınırlamasının getirilmesi, kitap edinme sayısında sınırlamaya gidilmesi, bazı televizyon kanalları, gazete ve dergilerin yasaklanması, kelepçeli ve asker eşliğinde sağlık kontrolü, sorunlara dair dilekçe yazmanın bile gerekçe olarak görüldüğü keyfi disiplin cezaları, koğuşlarda bulunun tüm temizlik malzemelerine el konulması, hız kesmeden devam eden gözaltı ve tutuklamalar nedeniyle artan mahpus sayısı ile koğuşların neredeyse toplama kamplarını andıran doluluğa ulaşması ve bu nedenle koğuşlara kapasitesinin katbekat üzerinde mahpusun sıkıştırılması, bazı cezaevlerinde havalandırma ve aktivite alanlarının koğuşa dönüştürülmesi nedeniyle kaldırılan havalandırma hakkı, Adli Tıp raporları ile cezaevlerinde bir nevi ölüme mahkum edilen hasta tutsaklar, sürgüne dönüşen ani ve gerekçesiz sevkler, giriş ve çıkışlarda hem ailelere hem de mahpuslara dayatılan çıplak aramalar,özellikle Urfa Terörle Mücadele Şubesi polisleri tarafından gözaltına alınan bir kadına tecavüz iddiaları,mahpuslara asker selamı verme dayatması ve bunu kabul etmeyen mahpusların feci şekilde dövülmesi gibi onlarca hak ve hukuk ihlali araştırılmaya ivedi şekilde ihtiyaç duyan iddialardır.  Bu bağlamda, cezalandırma anlayışının işkence yapmak olarak algılanmaya başlandığı cezaevlerinde yaşanan tüm bu insan hakları ihlallerinin İnsan Haklarını İnceleme Komisyonu Başkanlığında toplanacak bir heyet ile yerinde gözlemlenmesi, bu ihlallerin giderilmesi ve sorumlularının açığa çıkması amacıyla gereğinin yapılmasını arz ediyoruz” diye belirtti.