KEP 2 PROJESİ KAPSAMINDA SEMİNER DÜZENLENDİ

Muş´ta Milli Eğitim Bakanlığı tarafından yürütülen ‘Özellikle Kız Çocuklarının Okula Devam Oranlarının Arttırılması (KEP 2) Projesi´ kapsamında, ilimizdeki bir otelin Toplantı Salonu´nda seminer düzenlendi. Gerçekleştirilen seminere; Milli Eğitim Müdürü Cevdet Arslan, Müdür Yardımcısı Mahmut Karakaya, sivil toplum kuruluşu temsilcileri ve din görevlileri katıldı. İl Milli Eğitim Müdürü Cevdet Arslan, toplantıda bir konuşma yaparak okumanın önemine dikkat çekti. Arslan: “Öncelikle okumak, bilgi sahibi olmak gerekir. Herkes illa bir meslek sahibi olacak diye bir şey yok. Bir annenin bilgili olması tüm çocukları etkileyecektir ve topluma sirayet edecektir. Dolayısıyla mutlak suretle her kişinin belli bir eğitim alması lazım. Köyde çobanlık dahi yapacaksak bilerek yapmamız lazım. Bu anlamda okumak çok önemli. Muş´ta devamsız öğrenci konusunda sıkıntılarımız var. Ekiplerimiz halen köy köy dolaşıyor ama devamsız öğrencilerimiz halen var. Yani okul önemsenmiyor. Çocuklara okula niye gelmediklerini sorduğumuzda, annesinin bırakmadığını söylüyor. Çocukları okula göndermektense ya tarlada, ya da hayvanların başında çalıştırıyorlar. Anne evde televizyon seyrediyor, baba kahve köşelerinde oturuyor, kendi işlerini çocuğa yaptırıp okula göndermiyorlar. Bu, bilinçsizlikten kaynaklanıyor. Bu konuda özellikle sivil toplu kuruluşlarına ve imamlarımıza görevler düşüyor. Çocuğun bir gün okula gelmemesi, bütün derslerini etkiliyor ve başarı oranını düşürüyor. Bu konuda imamlarımızın, STK temsilcilerimizin gayret etmesi lazım” sözlerini kullandı.

 

“EĞİTİM KONUSUNDA MAZERET ÜRETMEYECEĞİZ”

 

Ne olursa olsun, eğitim konusunda mazeret üretmeyeceklerinin altını çizen Arslan, Ankara Çankaya´da hangi imkânlar varsa, burada da aynı imkanlar mevcut olduğunu açıkladı. Hep beraber, velilerle, sivil toplum kuruluşlarla birlikte hareket ederek, eğitim seviyesini arttıracaklarını vurgulayan Arslan: “Ne olursa olsun, eğitim konusunda mazeret üretmeyeceğiz. Şu anda Ankara Çankaya´da hangi imkanlar varsa, burada da aynı imkanlar mevcut. Unutmayalım, insanlar okuyarak bir yerlere gelir. Ben Malatya´nın köyünde çobanlık yapan bir ailenin çocuğuyum. Yani çalışan insanlar bir yerlere gelir. Allah da kimsenin emeğini boşa çıkarmaz. Dolayısıyla çocuklarımızın ilerideki hayatlarına etki edecek hareketlerimize dikkat etmeliyiz. Bu konuda herkese görev düşüyor. Eğitim, geniş bir alandır. Sadece bizimle olmaz. Eğitim, eğitimcilere bırakılmayacak kadar önemlidir. Çünkü paydaşlarımız çok. Bizim etki alanımız çok. Bir öğrenci 5 saat okulda kalır, 19 saat ailesiyle ve çevresiyle birlikte olur. Topu eğitimcilere atmamak lazım. Çocuk ailede, çevrede, sokakta, gördüklerinden etkileniyor. Eğer okulda aldığı bilgiyi de evde pekiştirebilirse, o çocukta kalıcı bir davranış değişikliği olur. Unutmayalım, eğitim evde başlar. Onun için velilerimizin duyarlı olması gerekir ki çocuklarımız iyi şartlarda eğitim alsın. Hep beraber, velilerimizle, sivil toplum kuruluşlarımızla birlikte hareket ederek, eğitim seviyemizi arttıracağız” dedi. Konuşmalar sonrasında seminer, grup çalışmasıyla devam etti.