Türk Silahlı Kuvvetleri´nin (TSK) 9 Ekim´de başlattığı Barış Pınarı Harekatı ve geçtiğimiz gün Türkiye ile Amerika Birleşik Devletleri (ABD) arasında varılan 120 saatlik ateşkes anlaşmasına destek veren Muş Kardeşlik Platformu şehir merkezinde düzenledikleri konvoy turunun ardından basın açıklaması yaptı. Çağlayan Camii´nde kılınan Cuma namazı sonrasında, Türk Bayrakları ile donatılan araçlarla Barış Pınarı Harekatı ve 120 saatlik ateşkes anlaşmasına destek için Muş Valiliği önüne kadar atılan konvoy turunda vatandaşlarda yol kenarından destek verdi. Muş Valiliği önünde son bulan konvoy turu sonrasında, burada basın açıklaması yapıldı. Sivil Toplum Kuruluşu (STK) temsilcileri, kamu-kurum müdürleri ile vatandaşların katılım sağladığı basın açıklamasında, Muş Kardeşlik Platformu basın sözcüsü Kemal Türkan, okuduğu basın metninden şunları aktardı: “Muş Kardeşlik Platformu olarak; ülkemizi çevrelemek ve milletimizi terör batağında boğmak isteyen şer odaklarına karşı 9 Ekim 2019 Çarşamba günü Türk ordusu tarafından başlatılan ‘Barış Pınarı Harekâtı´nı tüm kalbimizle destekliyoruz. Dün itibarıyla ABD ve NATO´nun yazılı taahhütleri doğrultusunda 120 saatliğine bu harekâta ara verilmesinin, ülkemiz ve milletimiz için hayırlı sonuçlar doğurmasını Yüce Allah´tan diliyoruz. Türkiye Cumhuriyeti´nin almış olduğu bu son karar, kadirşinas milletimizin ve ebed-müddet devletimizin asla kan akıtmaya taraf olmadığını, huzur ve kardeşlik ortamını her şeye öncelediğini, sınırlarımızın güvenliğini sağlamaya çalıştığını ve Suriye topraklarında gözü olmadığını bir kez daha net biçimde ortaya koymuştur. Esasen bu yaşananlar, ülkemizin son çeyrek yüzyılda kat etmiş olduğu mesafeyi göstermesi bakımından hayati derecede önemlidir. Bir zamanlar sahada kazandıklarını masada kaybeden bir ülke yoktur artık. Bir zamanlar kapılarında dilenci olmamızı bekleyenler, bugün kapılarımızda ricacıdır artık. Bir zamanlar yöneticilerimizi karşılarında el pençe divan bekletip kameralara poz verenler, bugün yöneticilerimizden randevu almak için sıraya girmiştir artık. Allah´a binlerce defa hamdolsun.”
“İlkeli Bir Duruş Sergiledi”
Türkiye´nin terörizme karşı ilkeli bir duruş sergilediğini de gösterdiğini ifade eden Türkan, konuşmaya şöyle devam etti: “Sayın Cumhurbaşkanımızın ve onun başkomutanlığında ordumuzun feraset, cesaret ve dirayetini ortaya koyan bu harekât ve akabinde imzalanan bu önemli anlaşma, dünyanın süper güçlerinin bölgede nasıl acze düştüğünü ve terör örgütlerinin elinde nasıl oyuncak olduğunu gözler önüne sermiştir. Öte taraftan bu durum, ülkemizin uluslararası toplumlar nezdinde ne kadar güçlü bir pozisyona sahip olduğunu ve terörizme karşı ne kadar ilkeli bir karşı duruş sergilediğini de göstermiştir. ‘Tek devlet, tek millet, tek vatan, tek bayrak´ idealine sarıldığımızda yenilmez bir güç olacağımızı, yaşanan bu gelişmeler ispat etmiştir. ‘Bir olacağız, iri olacağız, diri olacağız, hep birlikte büyük Türkiye olacağız´ söylemini hayata geçirdiğimizde, sarsılmaz bir kale gibi bütün saldırıları savuşturacağımızı, dünkü haberler doğrulamıştır.”
“Türkiye Unvanını Koruyacaktır”
Türkiye´nin bugüne kadar olduğu gibi bundan sonra da “İslam´ın muzaffer ordusu” unvanını koruyacağının altını çizen Türkan, şunları aktardı: “Türkiye bir İslam ülkesidir. İslam, adı üzerinde barış, huzur ve esenlik dinidir. Müslümanlar tarihleri boyunca savaşın tarafı ve taraftarı olmamıştır. Hz. Peygamber hayatının hiçbir döneminde hiçbir topluma ilk saldıran olmamıştır. Ancak merhamet ve barış dini olan İslam, savaş kaçınılmaz hale geldiğinde, Müslümanların en kahraman savaşçılar olarak şehadete koşmalarını emretmiştir. Bu ilahî emrin muhatabı olan aziz milletimiz, uzun asırlar boyunca İslam´ın kılıcı, ümmetin koruyucusu olmuştur. İslam devletlerinin son sığınağı ve hilafet sancağının son emanetçisi Türkiye, bugüne kadar olduğu gibi bundan sonra da “İslam´ın muzaffer ordusu” unvanını koruyacaktır inşallah.”
“Bizim Kıyılarımızda Kuzuları Çakallar Kapmaz”
Türkan, bu bölgede kuzuları çakalların kapmayacağını ifade ederek şunları söyledi: “Yüzyıldır çıkmış olduğu tarihî yürüyüşünden bir adım geri atmayan ülkemiz, atalarından emanet aldığı hak ve adalet sancağını, sorumlu olduğu İslam coğrafyasında kıyamete kadar dalgalandırmaya kararlıdır. Türkiye Cumhuriyetinin bu asırlık yolculuğu, aslında cihan devleti olma yolunda bir kutlu yürüyüştür. Şu konudan hiçbir şüphemiz yoktur ki bu yürüyüşe mani olmak isteyen devletler ya da milletler tarihin çöplüğüne atılacak, eşlik etmek isteyenlerse tarihin şan ve şerefle yazılan sayfalarında altın harflerle zikredilecektir. Çünkü ülkemizin davası mukaddes, hedefi ulvîdir. Çünkü bizim yüreğimiz mazlumlarla çarpar. Çünkü bizim kıyılarımızda kuzuları çakallar kapmaz. Çünkü bizim yurdumuz, “Kenârı Dicle´de bir kurt kapsa kuzuyu / Gelir de adl-i ilâhî Ömer´den sorar onu” diyen asil yürekli şairler, yazarlar, sanatçılar yurdudur. Zaten bu sebeple bizim ülkemizde insan insanın kurdu değil; insan insanın yurdudur, yuvasıdır. Muş Kardeşlik Platformu olarak; sınırlarımızı korumak için başlatılan ‘Barış Pınarı Harekâtı´ başta olmak üzere, devletimizin bundan sonra da bölgede atacağı tüm adımları destekleyeceğimizi, alacakları her kararda yanlarında olacağımızı, ecdadımız Sultan Alparslan´ın mukaddes emaneti olan Muş Ovası´ndan deklere etmek istiyoruz. Aziz Muş halkının coşkulu katılımıyla gerçekleşen bu etkinliğin, ordumuzun zaferi için yapılan gönül dualarına ‘âmin´ mesabesinde olmasını temenni ediyoruz. Çağrımıza icabet ederek destek veren tüm gönüllü teşekküllere ve siz değerli halkımıza şükran ve minnet duygularımızı arz ediyoruz. Şehitlerimize rahmet, gazilerimize selamet olsun. Allah´ın selamı, rahmeti ve bereketi her daim sizinle olsun.”
Basın açıklamasından sonra ´Barış Pınarı Harekatı´na katılmak isteyen gönüllüler için hazırlanan dilekçeler dağıtıldı.