ÖĞRETİM ÜYELERİNDEN LİSE ÖĞRENCİLERİNE SEMİNER

apsamında Muş Öğretmenevinde düzenlenen seminere Vali Seddar Yavuz, Milli Eğitim Müdürü Cevdet Arslan, Hasan Kalyoncu Üniversitesi öğretim Üyeleri, Öğretim görevlileri ile öğretmen ve öğrenciler katıldı.

Konferansta öğrencilere yönelik beklentilerini anlatan Vali Seddar Yavuz, tavsiyelerde bulundu. Öğrencilere bu ülkede yaşayan 79 milyon vatan evladının Cumhurbaşkanı, Başbakan, Bakan, yüksek yargı mensubu olmaya aday olduğunu ifade eden Vali Yavuz, 79 milyon vatan evladına aynı gözle baktıklarını ve aynı şefkatle kucakladıklarını söyledi. Vali Yavuz: “Yolumuza da bu yönde devam ediyoruz. İşte bizi farklı kılan budur. Biz ne etnik kökenine, ne dini inancına bakmadan insanlara, dünyaya hakkı hukuku haykıran bir devletiz. Bugün yine aynı duruşumuzla yolumuza devam ediyoruz” dedi.

“Bu Şehirli Olmaktan, Bu Şehirde Yaşamaktan Gurur Duyun”

“Suriye´de, Irak´ta meydana gelen savaş aslında Haçlı zihniyetinin yansımasından başka bir şey değildir” diye ifade eden Vali Yavuz: “Bu, İslam toplumunu tamamen parçalamak, küçük küçük topluluklara ayırmak ve sonunda da her zaman olduğu gibi kan ve gözyaşı yaymaya hakim olmaktır. Ama şuna eminiz ki biz onları Türkiye´ye kabul ederken ne Kürtlüğüne ne Araplığına ne Ezidiliğine bakmadık ve bakmayacağız, dün de bakmamıştık, bugün de bakmayacağız. Biz insanı kucaklıyoruz, insanı seviyoruz ve yolumuza bu şekilde devam ediyoruz. O yüzden bu topraklar o kadar kıymetli kutsal topaklar ki bu şehrin valisi olmakla her zaman gurur duydum. Sizler de bu şehirli olmaktan, bu şehirde yaşamaktan gurur duyun.”

“Güzel Yollara Gidebileceğiniz Yollarda Hata Yapmayın”

Hasan Kalyoncu Üniversitesi Klinik Psikoloğu Öğretim Üyesi Doç. Dr. Mehmet Dinç ise “Buraya geleceğim diye böyle bir heyecanım vardı. Eşim dedi ki: ‘Ya sen bu kadar Birleşmiş Milletlerde konuşma yaptın. Hong Kong´da o kadar konuşma yaptın, bu kadar heyecanlanmadın niye Muş´a gidiyorsun diye bu kadar heyecanlanıyorsun?´  Eşime dedim ki: ‘En kıymetli elmaslar denizin derinliklerinde bulunur, en kıymetli gençler de ülkenin en derinliğinde olur o yüzden ülkemin en derinliklerinde olan Muş´ta, ben ülkemin en kıymetli gençleriyle buluşacağım, o yüzden biraz heyecanlıyım´ dedim. Sizi bir sürü bilgiye boğmayacağım; birkaç taktik söyleyeceğim birincisi taktik dediğimiz şey kişiye göre değişir. İkincisi biz taktiğe çok yoğunlaştığımız için temel meseleleri atlatmışız. Temel mesellerimizi hal edersek taktik bir şekilde kendinden gelecek. Temel meselleri çözmemiz çok önemli. Üniversite sınavı için binlerce madde ezberliyorsunuz ama çıkıp çıkmayacağı belli değil. Şimdi size sayacağım şu on madde kesin hayat sınavında çıkacak. Bunları zihninize kazırsanız sırtınız hiçbir şekilde yere gelmeyecektir. Mutlaka ve bilmemiz gereken şey asla hiç kimse ile hiçbir insan ile kendimizi kıyaslamadan yolumuza bakmamız lazım. Başka tarafa bakmayın, kendi yolumuza baktığımız sürece kendi şartlarımıza göre en iyi yolu aldığımız sürece biz kazanacağız yoksa mazeret üretmeye girersek mazeret çoktur ve faydasızdır. Hayatın belli dönemleri var, hayatın her döneminde insan birçok şey yapabilir, kendisi için belli dönemleri var. Daha kritik dönemler var. Siz o dönemlerden bir tanesindesiniz, yanlış başlamayın yanlış başladığınız zaman toparlamak çok daha fazla zor olabilir. Ama şimdi hayatınızı şekillendirebileceğiniz güzel adımlar var. Güzel yollara gidebileceğiniz yollarda hata yapmayın” ifadelerini kullandı.

“´Başarının Yüzde 99´u Çalışmaktır”

Doğruyu bulmak, doğruyu yapmak ve doğruda sabit kılmak için emek verilmesi gerektiğine dikkat çeken Dinç, 2015 yılında Nobel Kimya ödülüne layık görülen Aziz Sancar´ı örnek göstererek devam ettiği konuşmasında: “Doğruyu bulmak için, doğru yapmak için, doğruda sabit kalabilmek için, emek vermek zorundayız.  Emek vermeden hiç bir insan hiçbir yere gelmemiş. Ülkemizin yüz akı olan insanlarımız var.  Bunlardan biri 2015 yılında Nobel Kimya ödülüne layık görülen Aziz Sancar´dır. Aziz Sancar´ın çok güzel bir sözü vardır, Diyor ki; ‘Başarının yüzde 99´u çalışmaktır.´ Yüzde 1´i dehadır, şanstır ama yüzde 99´u emek vermektir, ter dökmektir´ demek istiyor. O yüzden nereye gelmek istiyorsanız isteyin, bilin ki emek vermeden olmaz. İkincisi fedakârlık yapmanız gerekecek. Fedakârlık olmadan olmaz. Canınız bir şeyler yapmak isteyecek, vazgeçeceksiniz, yorulacaksınız devam edeceksiniz. Bir an bıkacaksınız ama yine de devam edeceksiniz. Zaman zaman arkadaşlarınızdan, zevklerinizden, bir şeylerden fedakârlık yapmadan hiçbir yere gitmeniz, hiçbir şeyi başarmanız mümkün değil. Üçüncü olarak, insanlar bir şey istiyorlar ama hemen olsun istiyorlar. Hemen olmayacak, mücadele edeceksiniz, fedakârlık yapacaksınız, adım adım ilerleyeceksiniz ama bugünkü mücadelenizin neticesini 5 sene sonra göreceksiniz. Çiftçi gibi olmak lazım. Tohumu eker, sular, gübreler, ışık almasını sağlar, etrafını yabani otlardan temizler, sonra da bekler. Hiçbir çiftçi yoktur ki sabah tohumu eksin, ertesin gün ´hani niye çıkmadı´ desin. Derse bile işe yaramaz” şeklinde konuştu.

Daha sonra öğrencilere Hasan Kalyoncu Üniversitesi hakkında bilgilerin yer aldığı çeşitli kitapçıklar dağıtıldı.