“Sur Tam 3 Aydır Abluka Altında”

 

Muş Emek ve Demokrasi Platformu tarafınca dün Belediye Meydanı´nda basın açıklaması düzenlendi. Düzenlenen basın açıklamasına; Demokratik Bölgeler Partisi (DBP) İl Eş Başkanı Hatice Şeker ve Faruk Uygur ile çok sayıda partili katıldı. Basın açıklamasında, Cizre ve Sur´da yaşanan olaylara dikkat çekildi. Toplanan grup adına basın metnini Demokratik Bölgeler Partisi (DBP) Muş İl Yöneticilerinden Sinan Ertuğrul okudu. Ertuğrul, Sur İlçesi´nin 3 aydır abluka altında olduğunu söyledi. Cizre İlçesi´nde olduğu gibi Sur´da da yüzlerce sivil insanın bir bodrumda sıkışıp kalmış durumda olduğunu dile getiren Ertuğrul: “3 ayı aşkın zamandır Kürdistan´ın pek çok yerinde sokağa çıkma yasakları ve bunlara ek olarak insan hak ihlalleri yaşanmaktadır. Sokağa çıkma yasakları ve ablukanın en şiddetli şekilde devam ettiği Cizre´de süreç tam bir vahşet ve katliam ile tamamlanmıştır. Şimdi aynı durum Sur´da yapılmak isteniyor. Sur tam 3 aydır abluka altında. Düşünün ki üç ay boyunca su yok, elektrik yok ve dışarı çıkamıyorsunuz. Dışarı çıkmak zorunda kalanlar ise görüldüğü yerde katlediliyor. Cizre de olduğu gibi Sur´da da yüzlerce sivil insan bir bodrumda sıkışıp kalmış durumdadır. Haftalardır oradaki insanların kurtarılması için çağrılar yapılıyor. Bizler kimse öldürülmesin diye haykırırken, hükümet bölgede katliam yapan asker ve polisleri kurtarmak için yeni yasalar çıkartmaktadır. Adeta katliama davetiye çıkartmaktadır. Tetiğe basan kim olursa olsun katliamların sorumlusu hükümettir, cumhurbaşkanıdır. Tarihte tüm suçlular yargılandığı gibi AKP rejiminin kuklaları da mutlaka bir gün yargılanacaklardır” dedi.

 

“KORİDOR AÇILMASINI İSTİYORUZ”

Defalarca barış çağrısı yaptıklarını ifade eden Ertuğrul, Sur´da mahsur kalan vatandaşlar için koridor açılmasını istediklerini belirtti. Herkesi katliamlara karşı ses vermeye çağırdıklarını belirten Ertuğrul: “Daha önce defalarca barış çağrısı yaptığımız Kobani Meydanından, Sur´da mahsur kalanlar için koridor açılmasını istiyoruz. Şayet bu ülkede zerre kadar hukuk varsa, şayet bu ülkede zerre kadar adalet varsa mahsur kalanların bir an önce tahliye edilmesi gerekmektedir. Yaşanan açıkça bir savaş olsa dahi savaşın da bir hukukunun olduğunu hatırlatmak isteriz. En kirli savaşlarda bile siviller bu kadar aleni bir şekilde öldürülmemişlerdir. Aşk bodrumda yaşanır salyaları ile bu ölümleri izleyenlere hatırlatmak isteriz ki tarihte hiçbir katliam Kürt halkını yok edememiştir. Aksine Kürt halkı maruz kalmış olduğu katliamlara karşı birlik ve beraberlik ruhu ile cevap vermiştir. Bugünde Kürdistan´ın farklı yerlerinde yaşamakta olduğumuz bu soykırımlarda bizlere diz çöktüremeyecektir. Kendisine insanım diyen herkesi ama herkesi bu katliamlara karşı ses vermeye çağırıyoruz. Zira Zulmün karşısında sessiz duran Dilsiz şeytanın ta kendisidir. Bizler Muş halkı Olarak bu zulümleri engellemeye gücümüz yetmese bile asla sessiz kalıp dilsiz ve sağır olmayacağız. Tüm halkımızı ve uluslar arası kamuoyunu bölgemizde yaşanan katliamlara karşı duyarlı olmaya davet ediyoruz” şeklinde konuştu. Yoğun güvenlik önlemlerinin alındığı alanda basın açıklamasının okunmasının sonrasında toplanan grup olaysız ve slogansız bir şekilde dağıldı.