YGS ÖĞRENCİLERİNE “ÇALIŞMA YÖNTEMLERİ SEMİNERİ” VERİLDİ

Eğitimci ve Yazar Süleyman Beledioğlu, Muş´ta YGS öğrencilerine “Çalışma Yöntemleri Semineri” verdi. İl Milli Eğitim Müdürlüğü, Doğu Akdeniz Üniversitesi ve Özel Muş Uğur Lisesi işbirliği ile düzenlenen eğitim seminerlerine katılan Beledioğlu, ilk olarak Öğretmenevi Konferans Salonu´nda Özel Muş Uğur Lisesi öğrencilerine nasıl ders çalışmaları konusunda çalışma yöntemleri ile ilgili bilgiler verdi. Daha sonra Beledioğlu, İl Milli Eğitim Müdürlüğü´ne bağlı okullarda eğitim gören 700 üniversite adaylarına ders çalışma yöntemlerinin püf noktalarını anlattı. Beledioğlu öğrencilere ders çalışırken şu yöntemleri uygulamalarını istedi: “Yatağa ya da halıya uzanıp ders çalışma. Çalışırken müzik dinleme. Çalışma odana cep telefonu ile girme. Evde deneme sınavı olurken ya da test çözerken çay, kahve gibi sıcak içecek alma. Mutfakta çalışma, çalışırken masanı meyve bahçesine çevirme. Bir konu ile ilgili çalıştığın testte yanlışın çok çıkmış ise, aynı konu ile ilgili yeni bir test çözme; çünkü test çözerek konu öğrenilemez. Konuya çalış. Çalışırken cep telefonunu kapatmıyorsan sesini kısma, telefonun sesini açık tut. Çünkü sesi kısık telefon daha çok ilgi odağı oluyor. Test çözerken, el ile, ayak ile, ritim yapma. Elindeki kalemi sürekli çevirme. Çünkü bu durumda dikkatiniz, soru, el, ayak ve kalem ritmine bölünür ve algılamanız düşer. Saatsiz çalışma, çalışırken mutlaka saat kullan. Çünkü zaman ayarlama bilincinde olmalısın. Çalışanları gırgıra alan ve kendisinin çalışmadığını gururla anlatıp ilgi odağı olmaya çalışanlarla aynı sırayı paylaşma. Deneme sınavlarında gözetmen salona her girip çıktığında kafanı kaldırıp bakma. Çünkü soru kitapçığından başını her kaldırıp gözetmene bakman bir ile iki dakika arasında sınavdan kopmana neden olur. Bunu 20 kez yaparsan toplamda 30-40 dakika eder” dedi.

“Düşük Puan Alsanız Bile Pes Etmeyin”

Öğrencilere ders çalışma metotlarını anlatan Beledioğlu, öğrencilere asla düşük puan alsanız bile ders çalışma alışkanlığınızı bırakmayın tavsiyesinde bulunarak, şu yöntemleri sıraladı: “Yorulduğunu düşünme. Çalıştıkça dinleneceğini unutma. Zihinsel yorgunluğun arttıkça psikolojik olarak daha iyi olacağını unutma. Mideni bozan şeyleri yemediğin gibi kafanı bozan şeyleri de yaşama. Sevmediğin arkadaş ve olaylardan kendini de beynini de uzak tut. Çalışıyorsan asla kazanamayacağını düşünme. Çalışıyor ama düşük puan alıyorsan, sakın çalışmayı bırakma. Daha çok ve inançlı bir şekilde çalışmalarını sürdür. Çalışırken sakız çiğnemeyiniz. Çünkü sakız çiğnediğiniz sürece geçici olarak algılama düzeyiniz düşecek. Düşünceleriniz sabitlenecektir. Beynin üretkenliği azalacaktır. Kolay – zor ders ayrımı yapma. Bütün derslere çalış. Sadece zor derse daha çok ve verimli saatlerini ayır. Dershaneye gidiyorsan derslere devamsızlık yapma. Unutma ki, en kötü öğretmen bile dünyanın en iyi kitabından daha iyi öğretir. Numaralı lens kullanıyorsan kesinlikle sınava lensle girme, gözünü kaşıman gözüne toz kaçması gibi durumlarda lens çıkartıp takman gerekir. Şimdiden gözlük ile sınava girmeye alış. Diyet yapma, unutma ki beyni besleyen şekerden yoksun kalırsan algılama kaybına uğrarsın” ifadelerini kullandı. 

“Ailenle Birlikte Ziyaretlere Katılma”

 Öğrencilere ailenizle birlikte ziyaretlere katılmama uyarsında bulunan Beledioğlu: “Ailenle birlikte ziyaretlere katılma. Düğün ve dikkat dağıtıcı düzeydeki düğün hazırlıklarından uzak dur. Hiçbir organizasyon işinde görev alma. Zihnini meşgul edecek her uygulamadan uzak dur. Dizi izleme dahil, ders çalışma planınızı bozacak her şeyden uzak dur. (Dizi dahi izlemeyiniz) Eve geldiğin andan itibaren telefonlarını açık tutma kapat ve sadece çalışmana bak. Sakinleştirici, yatıştırıcı ilaçları kullanma. Bunları doktor tavsiye ettiyse dahi, bu ilaçların çalışmanı engellemesi durumunda psikoterapi ile rahatlamayı seç ve unutma ki çalıştıkça psikolojin düzelecektir. Havaların serin olduğu günler kalın giyin. Hasta olma. Hastalıkla uğraşarak geçecek zaman telafisi imkansız bir zamandır. Sınava on gün kala asla dondurma yeme. Çünkü stresten vücut direncinin kırılmasından dolayı üşütebilir ve sınava hasta bir şekilde girebilirsin. Sınava on gün kala asla dışarıda yemek yeme. Soslu gıdaları alma. Salam, sosis, Rus salatası, sucuk, pastırma, ketçap, mayonez gibi gıdalardan uzak dur. Vücut direncinin kırılması ve bağışıklık sisteminin zayıflaması nedeniyle gıda zehirlenmezi olabilir. Sınavdan üç gün önce asla daha önce yemediğin gıdaları yeme. Gazetelerde ve televizyonlarda gıdaların faydaları üzerine yazılan yazılara bakıp daha önceden alıp denemediğin gıdaları sınav öncesi alma. (Sınav sabahı pekmez yemeyi dahi önerenler var. Hiç pekmez yememiş bir kişi, sınav sabahı iyi gelir diye pekmez yerse çok kötü duruma düşer.) Sınavdan önce sakın ha! Pikniğe gitme. Dikkatin dağılır, rehavete kapılır, tatil başladı havasına girersin. Sen final maçından önce pikniğe giden bir takım gördün mü hiç? Sınavdan önceki Cumartesi günü çay, kola, kahve gibi uyarıcılar alma. Aksi takdirde uyuyamazsın. Sınavdan önceki gün güneşte dolaşma. Çok hareketli ortamda bulunma ve yüksek sesle müzik dinleme. Cumartesi günü çok ağır yağlı yemek yeme. Böbrekleri aşırı düzeyde çalıştıracak kavun ve karpuz gibi gıdaları özellikle Cumartesi akşam asla alma. Sınava yorgun girmek istemiyorsan son üç gün çalışma. Anne ve babalar, çocuğun kıyafet seçimine müdahale etmeyiniz. Bırakınız istediği kıyafetle sınava girsin. Çocuk sınava tek başına gitmek istiyorsa bırakınız gitsin. Israr etmeyiniz. Sabahları banyo yapmıyorsan sınav sabahı, iyi gelir diye banyo yapma. Asla sınav sabahı alışkanlıklarının dışına çıkma. Sabahları mutlaka kahvaltı yap ama buna bir türlü alışamadıysan sakın ha, sınav sabahı kahvaltı yapmaya kalkma. Uzmanlar diyor ki; kahvaltı yapamıyorsan üzerine çikolata sürülmüş bir dilim kızarmış ekmek almayı unutma. Sınav sabahı evde ya da yolda seni sınavdan uzaklaştıracak derin sohbet içine girme. Okul bahçesindeki grupların sohbetinden uzak dur. Sınav salonuna girince kimse ile sohbet etme. Çünkü dikkatin dağılır. Karşılaşacağın olumsuz bir durumu çözmek için çatışma moduna girme. Çünkü motivasyonun bozulur. Kuralları ve o kuralların mantığını asla tartışma. Her kurala uyun. Kitapçığı acele ve panik bir şekilde açıp sorulara dalma. İlk şaşkınlık ilk yanlışı, ilk yanlış sonrakileri yaratmaya başlayabilir. İlk on dakika çok değil az soru çöz. Sınava ısınınca hızlan. Sınav başlayınca kural ve anlayış değiştirme. Yani, hangi testten başlamaya karar verdiysen ondan başla. Ortak alan tercihine ani bir kararla yenilme” dedi. Öğrencilere anlattığı ders çalışma yöntemlerinin ardından Beledioğlu seminerlerine son verdi.